Kahve Arası/Coffee Break – Weekly Turkey/U.S. Bilateral & Bilingual Business News and Dialogue

 
 

“Kahve Arası”

Haftalık “Kahve Arası” blog köşeme hoşgeldiniz. Son senelerde Türkiye – Amerika arası iş yapmak isteyen firmalarla görüşmelerim arttıktan sonra hep birlikte fikir ve tecrübe alışverişi yapabileceğimiz bir platform hazırlamaya karar verdim.

Thunderbird School of Global Management’in Global Mindset araştırması farklı kültürlerde güven yaratmayı ve de bunu anlamlı şekilde etkileyen dinleme ve de farklı perspektifleri entegre edebilme becerilerini uluslarası işletmecilikte başarının anahtarları olarak belirlemiş. Nitekim birçok kültürü yani değer ve inanç sistemlerimizi biraraya getiren global dünyamızda birbirimizi dinleyebilecek ve sohbet ortamı sağlayacak kahve arasının önemi kat kat artmış durumda. Teknoloji bir yandan şu anda olduğu gibi insanları biraraya getirken diğer yandan birbirimiz için ayırabileceğimiz anlamlı diyalog zamanlarını daraltıyor. Kırk yıllık hatırı olan kahveye hem zaman kalmıyor hem de zaman olsa da verimli sanal bir buluşma mekanı belirlemek gerekiyor. “Kahve Arası” nın hem sanal bir mekan sunacağını hem de öz sohbetlerle zaman yatırımınıza yüksek geridönüşüm sağlayacağını umuyorum.

Çünkü Global Mindset araştırmasının da gösterdiği gibi uluslararası işletmecilikte kritik diyaloglar gerçekleşmeden yabancı pazarlarda güven yaratmak ve marka oluşturmak mümkün olmuyor. Güven yaratmak, marka ilişkisini kurabilmek farklı kültürlere karşı merak hissetmeyi, bilgi edinmeyi, duygusal bağlantı kurabilmeyi gerektiriyor. Bir de inovasyon konusu var.  İnovasyon imitasyon olabilir mi sohbetine de zaman kalmıyor…farklı kültürlerin buldukları çözümleri kendi kültürümüze uyarlayarak veya uygulayarak inovasyon…bazı kültürler bunu etik görmüyorlar; inovasyonun her zaman benzersiz değeri olan yeni bir fikirle başlaması gerektiğine inanıyorlar…başka kültürler için bu hayatın doğal bir parçası…hatta bu kültürler pratik düşüncenin en güzel örneklerinin böyle çıkabileceğini düşünüyorlar. Yasalar da ülkelerin kültürleriyle yoğruluyor, hazırlanıyor ve de benimseniyor.

Global dünyanın bu çokyönlülüğüne ek olarak hiçbir bireyin pasaport kültürünün tam bir ürünü olmadığını da hatırlayacak olursak konu konuyu açacak mı dersiniz…

Uluslararası değer yaratmaya çalışan iş dünyasına gelecek hafta keyifli bir “Kahve Arası”nda görüşmek üzere diliyorum…yorumlarınız bazen “Kuru Kahveci Mehmet Efendi” bazen “Starbucks”, “Nespresso”,“Illy”, Dunkin Donuts bazen de McDonalds kahve aralarımı zenginleştirecektir. Örneğin eminim çoğumuzun bir Türk tüketicisinin neden ve ne zaman Türk kahvesi içeceği hakkında iyi bir fikri vardır. Ama diyelim ki Türk kahvesini Amerikan tüketicisine satmak istiyoruz.  Sizce kim, ne zaman ve neden içmek isteyecektir?  Bu tarz pazar soruları bir seri sohbetten oluşan detaylı mentalite araştırmaları ile cevaplanabiliyor…dolayısıyla sohbete hemen burada başlamayı teklif ediyorum.

Şimdiden teşekkürlerimle ve de mutlu gururlu 19 Mayıs Spor ve Gençlik Bayramı dileklerimle.

 “Coffee Break”

Today is a great day. I’m recognizing once again that technology allows business people around the world to connect.

At the same time, I want to throw out the following question: how meaningful is our connection via technology?

Meaningful connections and trustful relations are instrumental for business success. Thunderbird School of Global Management identified “the ability to build trust across cultures” as a critical leadership domain for international business success, and “listening skills” and “the ability to integrate diverse perspectives” as key related leadership attributes. Consumers build trust towards global brands. Trustful diverse communities can become great source of innovation.Yet the challenge is that as technology brings us together it also speeds up our lives. We have less time to be curious about each other’s thoughts and feelings, listen, collect information, discuss and integrate.

I’m starting this weekly “Coffee Break” blog to offer a platform for productive dialogues here and beyond, within the business community working between the U.S. and Turkey. It is the bilateral version of my “Culture Curious Global Minds” blog that has a global interest. The inspiration about this blog came from my increased level of interactions between the American and Turkish business communities in the last couple of years and especially months. While there is significant familiarity at political and military level between the two countries due to having formed one of the longest NATO partnerships there is much more room for learning at societal and cultural levels for increased and productive collaborations. How similar is the love for competence and competition for instance…and how different the way people enjoy coffee…the information below will hopefully not take too much of your time here and prepare you for a useful cultural experience outside the world of technology.

Have you ever tasted Turkish coffee?

It’s a different coffee drinking experience that simply requires you to take time either for yourself or with your conversation partner. It’s an invaluable opportunity to learn and develop relationships. There are machines now that allow you to grab and go. Yet you will find that the unique flavor of the coffee will literally ask you to sit down and take a little break. And this is likely to serve you well when working internationally, and specifically, when working with business partners in Turkey.

Here’s how the full Turkish coffee adventure goes: firstly, be prepared to spend at least 20 minutes for your coffee break. This time includes the time needed to brew the coffee as it does need to be made fresh. Next, be prepared to answer the following question by your Turkish host: “how would you like your coffee?” This question is to find out how sweet you would like your (perfect) coffee.  Your choices are “with no added sugar, little sugar, some sugar, or sweet”. Why can’t you add sugar after it has been served?  Great question. Good quality Turkish coffee should come with a lacy layer of foam that forms when the coffee is being made. So, your evaluation of the coffee will have a visual aspect, too.  If you put sugar into your coffee after it’s been served you will need to stir, and stirring will dissolve the foam. So, be prepared to tell your host (including restaurants, coffee houses also in the U.S. if you’re not getting a chance to travel to Turkey yet) ahead of time how much sugar you would like in your coffee.

Then, last but not least, there is time needed to enjoy the scent of the fresh coffee, connecting with your conversation partner at a very sincere level, possibly even engaging in a fortune telling session, sipping and not drinking the coffee…being present in the moment and building trust.

Erin Meyer authored a great chapter on building trust across cultures in her book “The Culture Map”. Having a sincere long term vision for business relationships goes a long way in Turkey, too.

Looking forward to reconnecting at next week’s “Coffee Break”.

 

Holidays in bilateral space: May 19, Commemoration of Atatürk, Youth and Sports Day

Note: The content of this Turkish/English bilingual blogs are similar but not exact same.  Would be glad to answer all questions.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *