Kahve Arası/Coffee Break – Weekly Turkey/U.S. Bilateral & Bilingual Business News and Dialogue

 

Kahve Arası – Dostluk

Merhaba! Haftalık “Kahve Arası” buluşmamıza hoşgeldiniz. Bu hafta 19-21 Haziran arasında SlectUSA yatırım zirvesinde edindiğim izlenimler hakkında yazacaktım fakat içimden kültürler arası farklı beklentiler yaratan ve aynı zamanda yargı ve karar verme mekanizmalarımızı etkileyen ‘arkadaşlık’ ve ‘dostluk’ kavramları hakkında yazmak geliyor.  28 Haziran İstanbul Atatürk Havaalanı’na yapılan yürek parçalayıcı saldırı, kaybettiğimiz insanların ve ailelerinin acıları, can veren kişilerin Amerika’da yatırım yapmayı düşünen SelectUSA’ye veya yaklaşlık bir ay önce ATC’nin Türkiye’ye getirmiş olduğu bir Amerikalı delegasyon dahil olmak üzere başka toplantılara katılmak için ailelerinden uzak seyehat eden iş dünyasının ya da kendi ailemin olabilmiş olması bana yoğun duygular yaşattı. İstanbul Atatürk Havaalanı Avrupa’nın en yoğun trafiğine sahip ikinci havaalanı. THY bu havaalanı üstünden dünyada en çok sayıda destinasyonu birbirine bağlayan havayolu. Bu felaket hepimizin başına gelebilirdi. Saldırıda can veren kişilerin ailelerine başsağlığı ve bütün yaralı ailelerine sabır diliyorum. Hiç unutmayacağız bu günleri.

Duygularımla mücadele ederken bu sene başında görüştüğüm bir iş adamının sözlerini hatırladım.  ‘Avrupa’da politik olayların önemi bir derece.  Biz dostlarımızla iş yapıyoruz ve bunu hiçbir politika engelleyemez’.   SelectUSA zirvesinde toplantılara birlikte katıldığım bir iş kadınının sözlerini hatırladım. ‘Rus müşterilerimizle ilişkilerimiz aynen devam etmekte’ dedi.

Birkaç gün önce komşum sık sık Türkiye’ye giden arkadaşlarının yine Kapadokya’da olduklarını fakat hayatlarında Türkiye’yi turizm açısından hiç bu kadar boş görmediklerini söylediklerini anlattı.  Şaşırmış olmakla beraber sükunetin tadını çıkarıyorlarmış.

28 Haziran sonrası telefon eden, mesaj yazan bütün arkadaşlara teşekkür etmek istiyorum.  Çünkü acımız büyük. Geleceğin belirsizliğinin endişe verici olduğu yadsınamaz.

Fakat yine bu arkadaşlıklardan, dostluklardan dolayı geleceğe güvenle bakıyorum.  Türkçede arkadaşlığın ve dostluğun yeri ayrıdır, değil mi?  ‘Arkadaş kazığı’ kavramı ile arkadaşın insanı halen zor durumda bırakabileceği varsayılır ama dost kelimesi güveni ifade etmek için kullanılır. Kötü gün dostunun yeri özellikle ayrıdır.  Tam güveni temsil eder. Türkçede ilişkiler vaadedebildikleri dostluğa göre değerlendirilirler.  Hayırlı sayılırlar. İşletmecilik diliyle konuşacak olursak stratejik değere sahiptirler.

Bu arada gözüm bir iş arkadaşımın verdiği masamın üstündeki rafta duran bir Hilton kitabına ilişti.  Bu kitap İstanbul Hilton’un nasıl Hilton tarihinde en uzun hizmet veren uluslararası Hilton ve Türkiye’nin ilk beş yıldızlı olteli olduğunu anlatıyor. Bu otelin kurulduğu 1955 yılından beri çok mesafeler katedilmiş.  Bugün Hilton bütün Türkiye’de onlarca oteliyle en önemli yabancı yatırımcılarından bir tanesi haline gelmiş.

Sonra bu sene başında American Turkish Council’de yaptığımız bir turizm araştırmasını hatırladım.  Bu araştırma sayesinde ICCA kuruluşunu tanıma fırsatı buldum. International Congress and Convention Association (ICCA) uluslararası dernek toplantısı yöneticilerinin derneği. Amsterdam merkezli bu kuruluş 2014 yılında kongresini Antalya’da düzenlemiş.  Bölgedeki terör ve de o sırada ortaya çıkan Ebola salgını nedeniyle kongre öncesinde katılımcılarının endişelerine cevap verebilmek durumunda kalmış ve kongreyi bu endişelere rağmen büyük beğeni kazanan sorumlu kriz yönetimi sayesinde gerçekleştirmiş.  Başkanları Arnaldo Nardone açılış konuşmasında şöyle demiş: ‘ 2014 yılının bitmez tükenmez terör haberleri ile dolacağını kim tahmin edebilirdi.  Türkiye bunun sonucu olarak çok etkilendi. Turistler, iş dünyası ve kongre katılımcıları seyehatten ürkütüldüler, kendi şehirlerinde ve cemiyetlerinde yabancılardan çekinmeye başladılar. Fakat biz ICCA kongre katılımcıları Türkiye’de ne gördük, yaşadık? Bütün karmaşaya rağmen sükunetini koruyan, günlük yaşantısını devam ettiren, misafirlerini içtenlikle ağırlayan, farklı kültürlere açık, dost insanlar ve süper hizmet. Bu medyada haber olmuyor ama bu bizim gereçeğimiz kesinlikle.’

Evet. Türkiye turizmde son senelerde çok yol katetti.  Binlerce yıllık Anadolu medeniyetlerinin ev sahibi ve koruyucusu oldu. Mavi bayraklı belde sayısı açısından ikinci sırayı aldı. Tatil turistine unutulmaz anlar yaşattı, ağırladığı turist sayısı nedeniyle 2014 yılında dünya turizm sektöründe 6. sırada yer aldı. Ağırladığı 190 uluslararası kongre ile ilk 20 turizm destinasyonu arasına girdi.  İstanbul 2010 yılında Avrupa Kültür merkezi seçildi.  Bütün bunlar gerçekleşirken 2015 yılı itibarıyla güçlü Türkiye 3 milyon göçmeni de bağrına bastı.

Fakat terör 2014 yılından  beri ne yazık ki bütün dünyada artmaya devam etti.  Türkiye bu durumdan belkide en çok etkilenen ülke oldu.  Bu sadece terör nedeniyle şehid olan insanları ve ailelerini değil ICCA’nın tabiriyle bütün insanlığın seyehat etme özgürlüğünü etkiliyor.  Ve de iş dünyasını düşündüğümüzde artık sadece sayılı büyük şirket çalışanları değil seyehat etmek isteyenler.  Teknoloji ve ulaşım sektörlerinin ilerlemesiyle dünya ekonomilerinin %90’ını oluşturan küçük ve orta boy işletme sahipleri etkileniyor.  Bu işletmeler aileleri ve yerel halkları destekleyen işletmeler.  İnsanlığın temel taşları, inovasyon ve büyümenin lokomotifleri.

Ülkelerin bütünlük ve stabilitelerini gözeten gerçek dostlukların sesinin kuvvetle duyulması gerektiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu mentalite ekonomilere, yerel halklara (hem işletmenin merkezinin bulunduğu halk hem pazarı oluşturan halk) ve ailelere hayat veren küçük ve orta boy işletmelere iş, ticaret ve yatırım yapmak için doğru ortamı sağlayacak dünyaya barışı davet edecek, barışı ve dostluk şartlarını talep edecektir. 28 Haziran’da İstanbul Atatürk Havaalanı uluslararası standartların üstünde bir güvenlik seviyesine sahipti.  Ama çok kayıp verildi.  Bu durumda barışı yaratmak, talep etmek gerekiyor ve bu göreve hepimizin katılması gerekiyor. Diye düşünüyorum…ne dersiniz?

Turizm araştırmalarımda yön veren Türkiye’nin Vaşington Konsolosluğu’nda çalışan Kültür ve Turizm Ateşesi Görkem Karakuş’a, American Turkish Council (ATC) başkanı Howard Beasey, ve de gazeteci/araştırmacı Barın Kayaoğlu’na da buradan teşekkürlerimi iletiyorum.

Gelecek hafta SelectUSA zirvesinde konuşmasını dinlediğim Idaho Valisi Butch Otter’ın Amerika’da yatırım yapmak isteyen şirketlerin başarılı olmaları için tavsiye ettiği ve yine bugünün konusuyla da ilgili olan güven ve ilişki faktörünü dile getirmek istiyor ve de kültürler arası güven oluşturma hakkında bir sohbet ve düşünce platformunda tekrar görüşmeyi diliyorum.

Sağlıcakla…

Coffee Break – Deep Friendship

Great to reconnect via “Coffee Break”.  This week I was hoping to write about some great learning and experiences during the 2016 SelectUSA Conference but I am overwhelmed by the desire to write about “friendship” and “dostluk” which means “long-term deep friendship” in Turkish  The loss of many lives, the pain inflicted by the dishonorable act of terror at the Istanbul Atatürk Airport on June 28, the thought that the maybe 50 Turkish businessmen and women I met in the last 10 days wanting to invest and grow their business in the U.S. or the American members of the Chairman’s Trade Mission of the American Turkish Council only a month ago  or my own family traveling to Turkey every summer could be among the hurt in this tragedy triggered very strong emotions and thoughts.  Istanbul Atatürk Airport is the second busiest airport in Europe. Turkish Airlines connects the largest number of airports around the world. It’s hard to describe my emotions in the past couple of days and will always remember. Yet, moments related to friendship are helping me organize my thoughts:

I remember the words of a Turkish businessman I met a few months ago. He said “what happens politically with the EU is important to a degree; our business relations are based on deep friendships and largely immune to politics.” Then, I recall the words of a businesswoman during the SelectUSA Summit who said that their relations with their Russian customers had not changed despite the bilateral political crisis.

A few days ago, my neighbor mentioned friends of hers who visit Turkey regularly and how they are stunned about how few tourists there are in Cappadocia which is where they are this year. They are apparently surprised but at the same time, enjoying having the quiet natural settings to themselves.

I want to thank to all friends for their calls and messages after the tragedy of June 28.  The pain one feels is hard to describe and yet I know that sadly, the empathy for terror is growing with global experiences. It’s not easy not to feel insecure for the future.

Yet again, I have quickly reconnected with my inner balance and confidence due to critical friendships that emerge unexpectedly in hardest times.  In Turkish one actually differentiates between friendship and the deep lasting friendship.  Friendship is ‘arkadaşlık’ and the language does still attach some doubt to ‘arkadaşlık’ with the term ‘arkadaş kazığı’ which is about being let down by a friend.  But ‘dost’ typically symbolizes full trust. The ‘dost’ who reaches out on sad or critical days are invaluable. They and productivity achieved with them can be counted on in the long term.  So, in business terms, they have strategic value.

While reflecting on my thoughts for this blog I eyed a book a friend had given me a few years ago. This book is about Hilton Istanbul which is the longest-serving international Hilton hotel outside the U.S. and the first five-star hotel of the Turkey.  Much has happened since its establishment in 1955. Hilton is one of the largest foreign investors in Turkey today with growing numbers of hotels not only in Istanbul but all over Turkey.

Then I remembered a tourism research at the American Turkish Council (ATC) this year. I got to know ICCA, the International Congress and Convention Association headquartered in Amsterdam via this research. I learned that ICCA had held their 2014 Annual Conference in Antalya, Turkey, and read a crisis management report prepared by this organization that described how it informed delegates within a responsible communications system in an environment when delegates were concerned about regional terror and the Ebola outbreak.  It described how the organization remained committed to “people’s freedom and ability to travel.” Here are the words of Arnaldo Nardone, the president of ICCA during his keynote speech: “Who would have thought that 2014 would be a year where terror and fear filled the TV news and newspaper headlines for what seemed like months without end? Turkey has suffered very unfairly as a result of this mood of fear. Tourists, business travelers, and—yes—conference delegates also—all have been made more fearful to travel, more fearful of strangers, more fearful in their own cities even when they decide to stay at home!” “What have we ICCA delegates seen and experienced for ourselves here in Turkey? A country that is calm and going about its normal business; welcoming guests with the same warmth; open to other cultures; friendly people; great service. This is not a story for newspaper headlines, but it is our reality, this is for sure.”

Yes, Turkey made great strides in tourism in the last decade.  It is the host and preserver of the thousands of years of memories of Anatolian civilizations. The country ranks second in the number of beaches with “Blue Flag” award granted by the Foundation of Environmental Education for water and environmental quality. Turkey ranked #6 among top tourist destinations and among top 20 global meeting destinations with 190 international conferences in 2014. Istanbul became the European Capital of Culture in 2010.  As of 2015, a strong Turkey became home to more than 3 million refugees of war.

But it is undeniable that since 2014 terror continued to prevail all over the world.  Turkey got affected most from global unrest.  This did not only affect the victims of terror tragedies and their families but also, as ICCA pointed out, people’s freedom to travel and meet.  And these people are not only tourists or business people of large multinational firms anymore. Thanks to advancements in technology and transportation, they are the owners of small and mid-size businesses (SMEs) which create 90% of jobs around the world.  They support families and local communities.  They care about the impact their business will have on local markets and societies. They are the crucial bricks of societies and the engines of innovation and growth.

We live in times of a need for stronger voice for deep and lasting friendships that care about the long-term sovereignty and stability of countries home to these businesses. Only this mentality can create the desirable environment for these businesses to do business, trade and invest. Peace and stability are essential for this environment. We have learned that on June 28, 2016 the security measurements at the Istanbul Atatürk Airport were above international standards.  Yet so many people lost their lives, and so many got injured and traumatized.  In this case, the job falls upon each of us to demand the right mentality and policies that will create the safe environment to travel and do business.  What do you think?

I thank Görkem Karakuş, the Washington Tourism and Culture Counselor of Turkey for her time and support in my learning on tourism as well as Howard Beasey, the president of the American Turkish Council (ATC) and Barın Kayaoğlu, a journalist and researcher at heart I feel indepted to.

Looking forward to sharing advice by Governor Butch Otter of Idaho on succeeding when investing in the United States and his thoughts on the importance of personal relationship and trust. I’m sure we could all learn from his great experience and discuss approaches for success.

Holidays in bilateral space:  Last days of Ramadan and Independence Day in the U.S. on July 4th – Wishing peace to all observers of Ramadan and a peaceful “Happy 4th” to all American readers!

Note: The content of these Turkish/English bilingual blogs are similar but not exact same.

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *